Yazar: AltÜst Dergi

TAŞRADAN TÜRKİYE İŞÇİ PARTİSİ HATIRALARI BEHÇET ÇELİK Fırtınalı Denizin Kıyısında – Şansal Dikmen Kitabı, söyleşi: Derviş Aydın Akkoç, Ayrıntı Yayınları, 2014. Türkiye İşçi Partisi’ne Âşık Oldum, Hamdi Doğan (Hamdoş), İletişim Yayınları, 2014. Selahattin Demirtaş’ın cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yüzde 10’a yaklaşan oy alması, üstelik hiç beklenmedik şehirlerde oyunu arttırması Türkiye’de kitlesel sol bir partinin mümkün olduğu konusundaki umutları yükseltti. Kürt siyasi hareketinin farklı isimlerdeki partileri iki dönemdir parlamentoda hakiki bir sol/sosyalist muhalefetin nasıl olması gerektiğini gösteriyor oldukları ortada. Ne var ki bu partilere oy verenlerin Kürt seçmenlerin ötesine geçtiği pek söylenemezken, yüzde 6-7 bandındaki oyların 2014 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yüzde 10’lara yaklaşması Türkiye…

Read More

ARNON GRUNBERG VE İLİĞİNE KADAR ROMANININ MATEMATİĞİ Ferhat Emen Öncelikle Yahudi bir yazardan bahsediyorsanız, onun takıntıları hakkında cari romanlar yazdığını kabul etmek durumunda kalırsınız. Elbette “ilişkiler,” “sistem,” “cinsellik” ve “din” hakkında yazdığını. İliğine Kadar’ın en geniş anlamda elli iki tane kahramanı var. Bunları iki ana kategoride tartışmak mümkün. İlki, yaşayanlar, diyalog kuranlar, ki roman onların etrafında örülmüş. İkincisi, ölmüş ya da kitaplardaki kurgu karakterler ya da oyuncak hayvanlar. Her kahraman kendi ağırlığınca bir temsil kabiliyetine sahip. Beyaz erkek, yaşlı Yahudi kadın, göçmen tedirgin işçi, pragmatist üniversite hocası, işbirlikçi siyasetçi… Kahramanlarımızın yedi tanesinin ana karakter olduğunu ve ekonomi doçenti Roland Oberstein’ın da…

Read More

Hepimiz Türkiyelileşmeliyiz Ergün Eşsizoğlu Hep birlikte yaşadığımız barış süreci, yarattığı heyecan kadar, her geçen gün artarak devam eden toplum desteği ile de dikkate değer bir ortam yarattı. Sürecin henüz başında olduğumuz bu günlerde, bu durum kuşkusuz hepimiz için çok anlamlı. Ancak, barış sürecinde ulaşılan bu noktayı yeterli görüp bu iş bitti diye düşünmeyip, sürecin negatif yanında yaşananlara da gereken önemin gösterilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Read More

Zeren Göktan Sosyal konularla ilgili çalışan sanatçılar, yaşam alanlarını aktifleştiren formlar oluşturur ve toplumsal farkındalığı geliştiren meselelerin üstüne giderler. Bu süreçte sanatın modelleri genişlerken sanatçının rolü de ilerler ve yeni toplumsal çabaları içerir. Günümüz sanatında sosyal meselelerle bağ kuran sanatçıların gittikçe fazlalaştığını ve stüdyolarını terk edip kamusal alanın önceden kestirilemeyen semalarında dolaştıklarını görüyoruz. Bu çalışma biçimine birçok isim yakıştırıldı: Joseph Beuys ‘Sosyal Heykel’, küratör Nicolas Bourriaud ‘İlişkisel Estetik’, küratör Lars Bang Larsen ‘Sosyal Estetik’, sanatçı Suzanne Lacy ‘Yeni Tarz Kamusal Sanat’, sanatçı grubu Critical Art Ensemble ‘Taktiksel Sanat’ olarak tanımladı. Ben de işlerimi kurgularken farklı alanların iç içe geçmesini…

Read More

SANAT EMEĞİ DERGİSİ Turgay Fişekçi Önce Halkın Dostları, sonra Militan dergileri 1970’lerin edebiyatta devrimci çabanın, dönemin şair ve yazarlarınca ortaya konulan ürünleriydi. Militan dergisi Haziran 1976 tarihli kapanış sayısında derginin kapanma gerekçesi olarak iki temel neden açıklıyordu: Birincisi, 2000 satışa karşın yönetim-dağıtım sorunlarının profesyonelce, kurumsal bir yapıya kavuşamamış olması; ikicisi de kadrolaşma sorununun, ortak bir sanat kültür anlayışının tutarlı ve sürekli bir yazar kadrosu oluşturmaya yetmemesi.

Read More

BOYNU BÜKÜK OLANLAR  Şeref Özsoy Orhan Kemal Roman Ödülü ilk kez 1972 yılında verilmiştir. Kazanan Boynu Bükük Öldüler, 1971 yılında Dost Yayınları tarafından yayımlanmışsa da kapağında “1972 Orhan Kemal Roman Ödülü Yılın Sanatçısı” yazmaktadır. Kitabın tek tuhaflığı da bu değildir. Yılmaz Güney’in yazdığı arka kapak yazısında da şunlar vardır:

Read More

Leon Z. Surmelian’dan yürek yakan sorular Behçet Çelik “Sonra gece, ıssız bir boşluğa gömüldü. Ve yalnız, kanlı ayın altında Kımıltısız, binlerce mermer heykel gibi Toprağımızın bütün ölüleri, birbirine duaya dirildi.” Siamanto (Adom Yarcanyan) [1878-1915] Ermeni meselesi tartışılırken, “Bu konuyu tarihçilere bırakalım” tezini ileri sürenlerin ne amaçladığına karşılık gelecek güzel deyimler var Türkçe’de: Topu taca atmak, ipe un sermek, kaçak dövüşmek gibi. Tartışılmakta olan konuyu şimdiden uzaklaştırıp yaşanmış bitmiş bir olay olarak değerlendirme niyeti çok açık olduğu gibi, bugüne hiçbir etkisi olamayacağı iması da saklı elbette bu sözde. Uzman olmayanların fikir beyan etmesini engellemeye yönelik antidemokratik bir söylem olduğu da ortada.…

Read More

Nevzat Onaran ile Söyleşi: Ermeni ve Rum malları nasıl Türkleştirildi? Gazeteci ve yazar Nevzat Onaran, Osmanlı ve Cumhuriyet Döneminde Ermeni ve Rum Mallarının Türkleştirilmesi kitabında, 1915 ve sonrasından itibaren Ermeni ve Rumlara ait malların yağma sürecini, çıkartılan el koyma kanunlarıyla Türk burjuvazisinin oluşturulmasını belgelerle birlikte ortaya koydu. Elçin Poyraz, Nevzat Onaran ile ‘Emval-i Metruke’ denilen bu malların yağma süreçlerini, el koyma ve yağmanın Türkiye’nin milliyetçi ideolojik devlet yapısının oluşmasındaki temel konumunu, soykırımı ve İttihatçılar ile Kemalistler arasındaki süreklilikleri konuştu.

Read More

TÜRKÇÜ BİR YAHUDİ: TEKİN ALP Arife Köse Tekin Alp, Tekinalp veya Munis Tekinalp adlarıyla tanınan Moiz Kohen, 1883’de Serez’de doğdu. Önce Selanik’te, sonra İstanbul’da hukuk eğitimi gördü, 1905 yılında sonradan Yeni Asır adını alacak olan Asır gazetesinde yazmaya başladı, JönTürk devriminin taraftarı oldu, Selanik’in 1912’de Yunanlılar tarafından alınmasının ardından İstanbul’a yerleşti. Türk Yurdu, Türk Derneği ve Yeni Mecmua gibi dergilerde makaleler yayımladı, 1916 yılında İktisat dergisini yayınlamaya başladı, 1928 yılında Türkiye Yahudilerinin Türkleşmesini hızlandırmak amacıyla Millî Hars Birliği’nin, 1934 yılında Türk Kültür Birliği’nin kurucuları arasında yer aldı. Çok partili dönemde CHP’den milletvekili adayı oldu, ancak seçilemedi. Nihayet, 1956’da emekli olduktan…

Read More

Şenol Karakaş 30 Mart seçimlerinde sandıktan çıkan sonucun siyasî anlamına dair sayısız analiz yapıldı.  Bu analizlerin büyük çoğunluğu seçimlerden bir hafta önce yaşananlara gereken önemi göstermiyor. Seçimlerden bir hafta önce, Diyarbakır’da Newroz kutlamaları gerçekleşti. Hemen sonra, İstanbul’da aynı gün Newroz kutlaması ve AKP mitingi, Ankara’da da Fenerbahçe taraftarlarının Anıtkabir yürüşleri yapıldı. Bir kaç gün içinde yüz binlerce insan çeşitli taleplerini dile getirmek için sokağa çıktı. Bu arada Diyarbakır Newrozu’nda yaşanan bir gelişme ise tümüyle es geçildi. KCK Yürütme Konseyi eşbaşkanı Cemil Bayık, kendi sesiyle, görüntüsü ekrandan yansıtılarak mesaj iletti.

Read More