Yazar: AltÜst Dergi

Işıl Demirel Evet, doğru okudunuz, Anadolu’nun hemen her yerinde olduğu gibi, Trakya’nın hemen tüm büyük şehirlerinde olduğu gibi, Kırklareli’nde de Yahudiler yaşardı. Sonra ne mi oldu onlara? Göç etti-rildi-ler. Kimileri 1930’larda Trakya Pogromu (1934 Trakya Olayları) ile, kimileri 1940’larda Varlık Vergisi’nden sonra varlıklarını yitirince, kimileri ise biraz daha dayanıp küçük bir şehirde göze batmak yerine büyük şehirlerde görünmez olarak yaşamaya karar verdiğinde, Yahudiler Trakya’dan gittiler. Trakya’nın çeşitli yerleşim birimlerinde 21 Haziran 1934’te başlayan ve 4 Temmuz’da sona eren pogromda Yahudilere yönelik eş zamanlı saldırılar düzenlendi. Yahudilere ait dükkân ve evler yağmalandı, taşlandı, nereden geldiği bilinmeyen adamlar evlerine dalıp eşyalarını sırtlayıp…

Read More

Murat Erkman Bu yazı “tarihçilere bırakılmış” tarihin ve onlardan öğrenilmiş bilgilerin üzerine naçizane bir iki tuğla koymak amacı ile yazıldı. Tarihçilerden öğrenilenlerin yanı sıra, tarihçilerin açıktan sormadığı bazı siyasî soruları sormak da bize düşüyor. Ankara’da 1916 yılının Eylül ayında büyük bir yangın yaşandığı ve bu yangının nelere hasar verdiği pek bilinmez. Bu konuda kaynaklar sınırlı olmakla birlikte, karanlıkta kalan bu konu son dönemlerde yavaş yavaş aydınlanmaya başlamaktadır. Konunun bu kadar geri planda kalmasının ve bilinememesinin arkasında resmî tarih yazımı, kaynakların ve izlerin sistematik olarak yok edilmesi yatar. Ankara yangınının üzerinden tam 100 yıl geçmesine rağmen, o çok övünülen başkentin tarihinin…

Read More

Kadir Dağhan “Bugün yarına dünden beslenerek gelir…” der Bertholt Brecht. Dünleriyle yüzleşmeyen, ders almayan, unutmak kolaycılığını seçen toplumlar işte bu yüzden ne yaşadıklarını anlayabilir ne de yarınlara insanî bir miras bırakabilir. Ve ne yazık ki yıllar yılı bu zihniyetin hükümran olduğu bir coğrafyanın tam da ortasındayız. Tabii ki Nemrut’un ateşine su döken karıncalar da var. Yaşamaktan, yaşatmaktan vazgeçmeyen yürekler de. Unutmayan, unutturmayanlar da. Gönül rahatlığıyla söyleyebiliriz ki bu coğrafyada hâlâ türküler söyleniyorsa, şiirler okunuyorsa, yaşanmışlığın romanı yazılıyorsa ve dünya hâlâ dönmeye devam ediyorsa bu hafızası ve inadı güçlü olanlar sayesindedir. Geçmişiyle yüzleşmeyen bir toplum tüm değerlerinin nasıl bir kirlilikte kaybolduğunu…

Read More

Türkiye’de kullanılan bir ders kitabında, bir kız çocuğu evlilik hayalleri kurarken resmediliyor, erkek çocuğu ise doktor olmayı hayal ediyor. Tunus’ta ise öğrencilerden garajda araba yıkayan Mr Thompson ve mutfakta yemek hazırlayan Mrs Thompson hakkındaki cümleleri tamamlamaları isteniyor (öğrencilerden Mrs Thompson için “yemek yapmaya bayılır” cümlesini kurmaları bekleniyor). Unesco tarafından yayınlanan yeni bir rapora göre, toplum cinsiyet eşitsizliği dünya genelinde ders kitaplarında çok yaygın. Bu durum kız çocuklarının okullardaki başarı ve motivasyonunu azaltmakta. Rapor,  Çin’deki ilkokul çağı çocuk kitapları da dahil, dünyanın birçok yerinden ders kitaplarından alıntılar yaparak “erkeklerin orantısız bir biçimde temsil edildiği” sonucuna ulaşıyor. Çin’deki sosyal bilgiler metinlerinde “bütün…

Read More

Besim Dellaloğlu Anadolu’da AKP’nin güçlü olduğu kentlerden birinin CHP İl Başkanı 7 Haziran seçimlerinden önce köy köy dolaşır. Sahadaki AKP etkinliğiyle bizzat sahada mücadele etmek gereğini kabul ve tespit ederek! Daha önce hangi partiye oy verdiklerine bakmadan her köyde herkesle iletişim kurmaya çalışır. Bu ziyaretlerin birinde İl Başkanı bir nineyle uzun uzun muhabbet eder. CHP’nin önerilerini, seçim vaatlerini anlatır. AKP’nin yaptığı yanlışları bir bir eleştirir. Hatta o yanlışların alternatiflerini de gösterir. Nine İl Başkanı’nın söylediklerini dikkatle dinler ve neredeyse her söylenene katıldığını ifade eder. Özellikle de CHP’nin 7 Haziran seçimleri öncesi vaadlerini çok beğenir. İl Başkanı ayrılırken nineye “Artık…

Read More

Şenol Karakaş OHAL’de en son haber, 12 bin polisin açığa alındığı. Bekir Bozdağ, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra yaklaşık 32 bin kişinin tutuklandığını açıklamıştı, bu açıklamadan sonra da tutuklamalar olduğu biliniyor. Yaklaşık 11 bin Eğitim-Sen üyesi, yaklaşık 50 bin Gülenci çizgiye yakın öğretmen Olağanüstü Hal Kapsamında Kamu Personeline İlişkin Alınan Tedbirlere Dair Kanun Hükmünde Kararname’ye dayanılarak işten atıldı. OHAL’de tutuklanan gazeteci, ve yazar sayısıysa 100’e yaklaştı. Aslı Erdoğan, Necmiye Alpay, Ahmet Altan, Mehmet Altan, Murat Özyaşar, Şahin Alpay gibi isimlerin aralarında olduğu gazeteci ve yazarlar tutuklu. OHAL’i iki döneme ayırabiliriz. Birincisi, ilan edildiği gün. O gün, OHAL sadece 15…

Read More

Atilla Dirim 15 Temmuz darbe girişiminin başarısızlıkla sonuçlanması, siyasetinin merkezine kategorik AKP ve Erdoğan düşmanlığını yerleştiren, siyasî hedef olarak da “gitsinler de nasıl giderlerse gitsinler” sloganını şiar eden bazı çevrelerde şaşkınlıkla karşılandı. Bu şaşkınlığın arkasında üzüntünün ve hayıflanmanın saklı olduğunu tahmin etmek çok güç değildi, ancak 12 Eylül darbesinin izleri henüz eskimiş olmadığı, sayısız mağdurun o korkunç günleri ve ayları ve yılları anlatmaya devam etmesi, darbe girişiminin başarısız olmasından duydukları üzüntüyü açıktan ifade etmelerine engel oldu. Sonra hızla komplo teorileri üretilmeye başlandı. Bu zaten gerçek bir darbe değildi, böyle darbe mi olurdu, bu önceden planlanmış bir senaryoydu, eğer bu gerçek…

Read More

Ümit Aktaş Darbenin önlenmesinden sonra tedavüle sokulan en önemli kavramlardan biri “demokrasi” oldu. Oysa bu darbeyi durduran kitlenin içinde olanların birçoğunun darbe karşıtlıkları, esas itibariyle demokrasiyi savunma amacına dayanmamaktaydı. Hatta bu kitlelerin birçoğu açısından demokrasi pek de muteber bir şey değildi. Darbeye karşı direniş için halkı sokağa döken en önemli etken, defalarca darbeler karşısında susmuş ve darbeciler tarafından madunlaştırılmış olan bir halkın öfkesini ve onurunu ortaya koymaktı. Ayrıca bu tepki, darbenin geldiği merci olan Fethullahçılığa ve onu destekleyen ABD’ye karşı duyulan öfkenin de bir patlamasıydı. Bir de, Tayyip Erdoğan’a ve onun nezdinde temsil edildiği düşünülen değerlere (“İslamî değerlere”) sahip çıkma…

Read More

Ozan Tekin AK Parti liderliği, Temmuz’un 15’ini 16’sına bağlayan darbe girişimiyle ilgili, en başından beri belirli bir siyasî hat anlatıyor. Buna göre, bu girişim “ordu içindeki bir azınlığın kalkışması”. Bu azınlıktan kastedilen ise Fethullah Gülen cemaatinin Türk Silahlı Kuvvetleri içerisindeki ayağı. Hükümete yönelik kanlı darbe girişimi tamamen “FETÖ’nün işi” olarak kodlanmış durumda. İktidardaki parti ile Gülen cemaati arasındaki ortaklık, en azından kamuoyunun önünde gerçekleşen gerilim ile bozulalı üç yıla yakın oldu. Bu süreçte, Gülencilerin AK Parti’ye yönelik çeşitli muhalefet girişimlerinde yer aldığı, seçimlerde her yerde iktidara karşı olan en güçlü alternatifi desteklemeye çalıştıkları, yolsuzluk ve hırsızlık operasyonlarının onların inisiyatifiyle başladığı,…

Read More

Ümit Çizmen 15 Temmuz darbe karşıtı hareket bir toplumsal hareket miydi? Buna verilen cevap, birçok konuda olduğu gibi, kişinin meşrebinden bağımsız olmuyor. AK Parti’nin kemik muhaliflerine göre tabii ki bir toplumsal hareket değil. Diğerleri için cevap tabii ki olumlu. Bu konuyu tartışmaya öncelikle toplumsal hareketin tanımı ile başlamak gerekiyor. Sosyolojinin 1970’lerden sonra önemli başlıklarından biri haline gelmiş olan toplumsal hareketler yazınında konunun son derece geniş bir alanı kapladığı ve tüm zamanlar ve tüm mekânlar için tatmin edici tek bir teorinin olmadığını söylemek gerekiyor. Kaldı ki, toplumsal hareketler yazını, toplum bilimlerin birçok alanında olduğu gibi Batı merkezli; bu yazında Doğu’daki toplumsal…

Read More