Ozan Ekin Gökşin
Babaannemi hep güler yüzüyle hatırlayacağım. Ömrü önce kendi çocuklarına, sonra da torunlarına bakmakla, az parayla çok karın doyurma hesabıyla geçmiş bir kadındı. Boş vakti olmazdı hiç. Bize misafirliğe geldiğinde örneğin, ben biraz hava alayım der, ormana çıkar, poşet poşet ot ve mantarla dönerdi. Beni ona emanet ettiklerinde yıkık binaların taşları arasında biten dikenli bir otun tomurcuklarını toplatırdı. Yıllar sonra kapari olduğunu öğrendim. Aktarlara filan satıyordu sanırım. Ömrü yoklukla geçmişti, ama sutyeninde hep tomarla para olurdu. Güler yüzle hatırlayacak olmamın en temel sebebi de Sezen Aksu’nun ‘Kalbim Ege’de Kaldı’ şarkısının klibindeki rolü. Klibin başında Sezen Aksu bizim evin kapısını çalıyor, babaannem açıyor kapıyı gülen gözleriyle.
Bana babaannemi hatırlatan diğer şey de Midillili babaanneler. Mültecilere kapılarını açan, onlara yemekler yapan, ırkçılara karşı göçmenleri savunan beyaz saçlı, tombul yanaklı babaanneler. Bu insanlar mültecilere yardım ediyorlar çünkü kendi göçmenlik tarihlerini hatırlıyorlardı. Kurdukları empatinin sonucu, göçmen düşmanlığı değil dayanışma olmuştu. Bugün Yunanistan yaşadığı ekonomik krize rağmen en mülteci dostu toplumların başında geliyor. Rağmen diyorum, çünkü krizin sorumlusunun göçmenler olduğu efsanesi Yunanistan’da tutmadı, ama burada tuttu.
Benim babaannem de Midillili. Beyaz saçlı ve tombul yanaklı üstelik. Kundakta gelmiş Cunda’ya, Ayvalık’a. Sonrası her göçmen gibi hayatta kalma mücadelesi. Hangi mantar zehirli değil, hangi ot yenir, hangisi para eder, bilmek zorunda.
Babaannem öleli çok oldu. Yaşasaydı mülteciler için ot toplardı belki, karınlarını doyurur, bir döşek atardı salona. En azından biliyorum, göçmenlerin mücadelesine kayıtsız kalmamamın sebebi babaannem. Diğer tüm Midillili babaanneler gibi.
Ekathimerini gazetesinden
Dayanışma simgesi “Midillili büyükanne” 90 yaşında vefat etti
Göçmen krizinin zirve yaptığı dönemde uluslararası bir dayanışma simgesi hâline gelen bir kadın geçtiğimiz hafta Midilli adasında vefat etti.
Maritsa Mavrapidi 90 yaşındaydı.
Mavrapidi, fotoğrafçı Lefteris Partsalis’in çektiği bir fotoğraf nedeniyle meşhur olmuştu. Fotoğrafta, daha sonra “Midillili büyükanneler” adı verilen üç yaşlı kadının 2015 Ekim ayında Türkiye’den tehlikeli bir deniz yolculuğu yaparak adaya ulaşan Suriyeli genç bir anneye yardım etmeleri görünüyordu.
Suriyeli anne ıslak giysilerini değiştirirken üç kadının bebekle ilgilenmesinin görüntüsü dünyada pek çok yerde yayınlanmış ve Midilli halkının 2016 Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterilmesi önerilerine yol açmıştı.
Mavrapidi’nin köyü Skala Skamnias’ın muhtarı, “Çok dürüst bir kadındı. Hepimiz onunla gurur duyuyoruz ve hiçbir zaman unutmayacağız onu” dedi.
Lefteris Partsalis’in fotoğrafında Maritsa Mavrapidi, kuzenleri Eftratia Mavrapidi (solda) ve Militsa (Emilia) Kamvisi’nin arasında oturuyor. Sağda, bebeğin annesi Suriyeli göçmen kadın.