Kadir Cangızbay
Rutkay Aziz, Tayyip Erdoğan hakkında “…Mozart, Beethoven dinlesin; iyi gelir” dediği için ‘faşistin dik âlâsı’ olmakla suçlandı, hem de ülkenin – ‘en’ de değil – tek kudretli kişisi tarafından: Yakında başına pek çok şey gelebilir; en iyi ihtimalle yaptığı veya yapacağı pek çok işi yapamaz hâle getirilebilir.
Sırf bu satırları yazmanın bile insanın başını derde sokabileceği bir ülkede yaşıyoruz; buna da korku imparatorluğu veya devlet terörü denir.
Sanata kendi meşrebi içinden bakan biri için sanat yok, ya kendi mahallesinden bir ibadet veya ikona, ya da kendisine düşman bir put veya gösteri vardır. Sanat, meşrepler-ötesidir.
Somutlaştırmak için etimolojiyi kullanalım: MeŞReP kelimesi ŞuRuP, ŞaRaP ve de maŞRaPa aynı kökten (Arapça Ş-R-B kökü) gelir; şarap, şurup ya da herhangi başka bir sıvı, içine döküldükleri ve birebir biçimini aldıkları maşrapayı şu ya da bu noktasından delmedikleri, çatlatmadıkları, patlatıp parçalamadıkları ölçüde ortaya sanat çıkmaz ve de maşrapayla onu patlatana eşit uzaklıkta durmak ilk ağızda sanat, son tahlilde ise insanlık düşmanlarının değirmenine su taşımaktır; zira sanat insana özgüdür. Bu arada şunu da söyleyelim ki, aralarında büyük bir güç eşitsizliği bulunan taraflar karşısında tarafsızlığa soyunmak, güçlünün hakimiyetini meşrulaştırıp hegemonyasını kurmasına hizmet etmekten başka bir şey değildir.
Mozart’ı, Beethoven’i dinlemeden bu dünyadan göçüp gitmek, İstanbul’da yaşayıp da denizi, dolayısıyla Boğaziçi’ni de hiç görmemeye mümasil bir eksiklik/yoksunluktur. Hele ki bunları dinlemeye karşı çıkmak, Boğaz’ı taşla molozla doldurup üzerine ‘güzel manzaralı’ gökdelenler inşa etmekle övünmek misali caniyane bir sapkınlıktır.
Evet, Mozart, Beethoven insana iyi gelir, Boğaziçi’nin manzarasını seyretmek gibi; ancak şöyle bir ihtimal de vardır: Deniz görüp Boğaz’ı seyretsin diye davet ettiğiniz ya da kendi elinizle sahile getirdiğiniz kişi, karşısındaki güzelliği içine çekip büyüleneceğine, akıntı hâlindeki Boğaz suyunun şırıltısının verdiği meşrebî bir ilhamla teşaşürde bulunmaya da soyunabilir.