Zeren Göktan
Sosyal konularla ilgili çalışan sanatçılar, yaşam alanlarını aktifleştiren formlar oluşturur ve toplumsal farkındalığı geliştiren meselelerin üstüne giderler. Bu süreçte sanatın modelleri genişlerken sanatçının rolü de ilerler ve yeni toplumsal çabaları içerir. Günümüz sanatında sosyal meselelerle bağ kuran sanatçıların gittikçe fazlalaştığını ve stüdyolarını terk edip kamusal alanın önceden kestirilemeyen semalarında dolaştıklarını görüyoruz. Bu çalışma biçimine birçok isim yakıştırıldı: Joseph Beuys ‘Sosyal Heykel’, küratör Nicolas Bourriaud ‘İlişkisel Estetik’, küratör Lars Bang Larsen ‘Sosyal Estetik’, sanatçı Suzanne Lacy ‘Yeni Tarz Kamusal Sanat’, sanatçı grubu Critical Art Ensemble ‘Taktiksel Sanat’ olarak tanımladı.
Ben de işlerimi kurgularken farklı alanların iç içe geçmesini ve birbirlerinden beslenmelerini seviyorum. Bunu kısaca ‘beklenmeyen ittifaklar üzerinden uzlaşma alanları yaratmak’ olarak tanımlıyorum. Geçen Mart ayında Mısır Apartmanı’nda CDA Projects Galeri’de sergilediğim ‘Sayaç’ sergisi böyle okunabilecek bir sergi.
Sergi alanı Antik Mısır kefen örtülerden ilhamını alıyor. Bu boncuk örtüleri tasarlarken, bizim kültürümüzdeki hapishane örgüleri dilinden faydalandım. Boncuk işi, kendi içinde bir tarz, ilhamını hapis halinde olmaktan alıyor, o atmosferden çıkıyor. Bu örtüleri de Ümraniye T Tipi Kapalı Ceza Evindeki erkek hükümlüler dizdi.
Serginin girişinde seyirciyi sicim gibi akan boncuk bebek anahtarlıklar karşılıyor. Bu yerleştirmenin içinden geçerek üç ayrı odada sergilenen örtülerle karşılaşıyorsunuz. Her bir örtüye bir aşk şarkısından alınan nakaratın ismi verildi. Her bir örtünün üzerinde gömülmüş QR (çabuk tepki) kodu var. QR kodun taranmasıyla seyirci serginin bir diğer alanı olan web sitesine yönlendiriliyor. Serginin çevrimiçi ayağı olarak tasarlanan bu site, her gün güncellenen bir sayaç ve bir anıttan oluşuyor. Türkiye’de kadına yönelik şiddetten ölenlerin anısını yaşatmak için düşünülmüş bu ortam, 2013-2008 arasında öldürülmüş bütün kadınlar hakkında bilgi veriyor. Web sitesinde kadınları isimleriyle anıyoruz, her bir isme girdiğinizde önünüzde yeni bir pencere açılıyor ve öldürülme yılı, biçimi, korunma talebi olup olmadığı, haberin nereden edinildiği gibi daha ayrıntılı bilgiler çıkıyor.
Sadece bu Ağustos ayında 26 kadının erkek şiddeti yüzünden hayatını kaybettiği düşünülürse, Anıt-Sayaç, kadın cinayetlerinin artarak devam ettiği böyle bir ortamda farkındalık yaratmak ve bilinmeyen verileri açığa kavuşturmak için düşünüldü. Web sitesi, kadına karşı şiddet konusunda toplum duyarlılığını geliştirme projesi olmanın ötesinde, ölen kadınlara adanmış bir anıttır.
Anıt-Sayaç, şiddetin sürekliliğinin de habercisidir. Kaygı veren artışla oluşan bir birikimin yanında, aciliyete davet eden bir geri sayım da var. Sayaç attıkça umut eksilmekte; tane tane tükenmektedir.
Anıtsallaşan Kadınlar
Sayaç’ı tasarlarken Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na kadına yönelik şiddet verileri için birkaç kez başvurdum. Bilgi edinme hakkına dayalı bu başvurularım, “Böyle bir bilgi yok” gibi cevaplar verilerek geçiştirildi. Bunun üzerine kütüphaneye gidip 2012 yılının gazetelerini taradım ve çıkartabildiğim bütün cinayetleri not ettim.
Web sitesinin taslağını çıkardıktan sonra Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’na başvurdum. Platformun da bu konuda çeşitli bakanlıklara yaptıkları başvurularının cevapsız kaldığını öğrendim. Platform, yıllardır kendileri için topladıkları verileri benimle paylaşmaya karar verdi. Buradan platformda çalışan bütün gönüllülere tekrar teşekkür ederim. Taramaları hâlâ birlikte devam ettiriyoruz.
Serginin açılmasından on iki gün sonra Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’den “Kadına Yönelik Şiddet Veri Tabanı/Sistemi Oluşturulması Pilot Uygulama Etüt Projesi” yürütülmesinin planlandığına dair bir açıklama geldi. Şahin, bu proje ile kadına yönelik şiddet verilerinin tek merkezde toplanacağını açıklıyordu.
Bakanlığın açıklaması olumlu. Sayacın çevrimiçi olmasıyla birlikte gizlenen veri tabanı açığa çıkmış oldu ve bir örnek teşkil etti. Linkleri, verileri ve medya haberleriyle birçok kişiye araştırmaları için zemin hazırladı. Dileriz anitsayac.com’da olduğu gibi, bakanlık sadece evli kadınların değil, bütün kadınların ve transseksüellerin de veri tabanının içerisinde olması gerektiğini varsaymıştır.
Sayaç’ta, sayılar isime dönüşüyor; isimlerse yan yana gelip anıtsallaşıyor. Güncelleniyor, arşiv oluşturuyor, bellek yaratıyor. Sitenin amacı kendi varlık sebebini yok etmek aslında. Önlenemeyen, durdurulamayan bir şiddet dalgasında hayat bulan anıt, şiddetin sona ermesi için bir mesaj taşıyor. Anıt öldüğünde ve kadınlar yaşadığında, anıt amacına ulaşmış olacak.