Volkan Akyıldırım
Ergenekon ve Balyoz davası sanıklarını kurtarmak için erken emeklilik isteyen, böylece halefi Necdet Özel’in de önünü açan eski genelkurmay başkanı Işık Koşaner bir kozmik oda toplantısında yaptığı itiraflarda ordunun tarihsel görevinin darbe yapmak, vesayet rejimini ayakta tutmak olduğunu açıkça söylüyordu. Koşaner, söylediklerinin harfi harfine arkasında olduğunu belirtti.
Hükümet sözcüsü Hüseyin Çelik ise Radikal gazetesine yaptığı açıklamada, asker-sivil ilişkilerinin normalleşmesi için 15 maddelik bir eylem planını anlattı ve bunun arkasında olduklarını söyledi. Daha 24 saat geçmeden geri adım atarak 15 maddenin kendi kişisel görüşü olduğunu söyleyen Çelik, ilk tavizi verdi ve Ege Ordusu’nu kapatmayı düşünmediklerini, sözlerinin çarpıtıldığını ileri sürdü.
Çelik’in dile getirdiği 15 maddenin çoğu onyıllardır demokrasi güçlerinin, sosyalistlerin, darbe karşıtlarının ileri sürdüğü taleplerdir. Bir kısmı ise yine aynı kesimler tarafından reddedilmektedir. AKP’nin açıkça arkasında durmak istemediği 15 maddelik eylem planını nasıl yorumlamalı?
- Genelkurmay’ın Millî Savunma Bakanlığı’na bağlanması. Bu adım bir an önce atılmalı, ordunun seçilmişler ve toplum üzerinde bağımsız bir güç olarak davranması son bulmalıdır.
- 35’inci maddenin kaldırılması. “Cumhuriyeti korumak ve kollamak” adına orduya istediği an darbe yapma hakkını tanıyan 35. madde tarihe karışmalıdır.
- Jandarmanın yapısı, konumu ve görev tanımı. Jandarma sivil alanlardaki güvenlik gücü görevinden alınmalıdır. JİTEM dağıtılmalı ve tüm unsurları yargılanmalıdır.
- Profesyonel orduya geçiş. Profesyonel orduya hayır! Profesyonel ordu, paralı askerler, yani kontratlı katiller demektir. Profesyonel ordunun nasıl bir yıkıma yol açabileceğini Irak’ta 1 milyondan fazla sivili öldüren ABD ordusundan biliyoruz.
- Askerlik süresinin kısaltılması. Çoğunluğu komutanlara angaryayla geçen ve askerlerin bedava işgücü olarak kullanıldığı askerlik süreleri radikal ölçüde kısaltılmalıdır.
- Zorunlu askerlik. Zorunlu askerliğe hayır! Askerlik zorunlu değil gönüllü olmalıdır. İsteyen askerlik yapmalı, istemeyen yapmamalıdır. Vicdanî red hakkı anayasal olarak tanınmalıdır.
- TSK’da verilen askerî eğitim. Askerî eğitim Kemalizmden ve resmi ideolojiden arındırılmalıdır. Ne komşu ülkelerin halkları ne de Türkiye halkları “düşman” ya da “tehdit” olarak gösterilmelidir. Askerî eğitimin içeriği bağımsız kurullar tarafından incelenmelidir.
- Okullardaki Millî Güvenlik dersleri. 12 Eylül darbesinin ürünü Millî Güvenlik dersleri kaldırılmalıdır. Askerlerin okullara girererek öğrencilere vesayeti empoze etmesine son verilmelidir. Militarizmi öven, orduyu yücelten her türlü yorum ve fikir eğitim müfredatından çıkarılmalıdır. “Andımız” kaldırılmalıdır
- Kaç ordu komutanlığı olacağı, bunların nerelerde bulunacağı. Yunanistan’la sürekli gerilim yaratan, Kıbrıs’ın işgalinin ve bölünmüşlüğünün sürmesine neden olan, Ege’de savaş rüzgârları estiren 4. Ordu kapatılmalıdır.
- Mustafa Muğlalı gibi isimlerinin kışlalardan silinmesi. Savaş suçlularının, darbecilerin, katillerin adları sadece kışlalardan değil sokaklardan, caddelerden, okullardan, meydanlardan silinmelidir.
- Askere dayak, kötü muamele sıfırlanmalı. Kışlada insan hakları ihlallerine, işkenceye ve cinayetlere karşı etkin yaptırımlar getirilmelidir. Askerlere kötü davranan, işkence yapan komutanlar ve üstler görevden alınmalıdır. Askerlik koşulları insan hakları kuruluşları ve meclis insan hakları komisyonu tarafından denetlenmelidir.
- Millî günlerde tanklı, toplu görüntülere son verilmeli. 19 Mayıs, 23 Nisan, 30 Ağustos, 29 Ekim askerî törenlerine son verilmelidir.
- Askerî harcamalar şeffaflaşmalı. Orduya aktarılan tüm malî kaynaklar ve TSK’nın yaptığı tüm harcamalar sivil malî denetime açılmalıdır. Sayıştay, Maliye Bakanlığı ve meclis ordunun tüm harcamalarının detaylı bilgisine sahip olmalıdır. Örtülü ödenek uygulaması sona ermelidir.
- OYAK’ın varlığı ve işlevi gözden geçirilmeli. 27 Mayıs darbecilerinin verdiği imtiyazlarla 50 yılda Türkiye’nin en büyük holdinglerinden biri haline getirilen OYAK’ın varlığına son verilmelidir. Ordu, makarna üretip satmak gibi ekonomik faaliyetlerden elini çekmelidir. OYAK, tasfiye edilene kadar tüm şirketler gibi vergi vermelidir. TSK mensuplarına OYAK’tan gelir aktarılmamalıdır.
- TSK’da VET (verimlilik, etkinlik ve tutumluluk) ilkesi uygulanmalı. Ordunun verimli olmasıyla ilgilenmiyoruz, etkin olmasına karşıyız. Ücretlerimizden kesilen vergilerin savaşı ve darbeleri finanse etmesine, ülkenin en önemli kaynaklarının generaller tarafından yutulmasına hayır!
Askerî vesayete son vermek için atılması zorunlu olan adımlar, demokrasi güçlerinin ve darbe karşıtlarının ısrarlı mücadelesiyle kazanılabilir. Bir sermaye partisi olan AKP, her fırsatta generallerle uzlaşarak geri adım atacaktır.
Bizler bu talepler için mücadele etmeliyiz. Askerî vesayeti tarihin mezarına gömecek olan bu taleplerin kitlesel mücadeleyle elde edilmesi, demokratikleşme yolunda tarihsel bir kazanım olacaktır. Kendini ülkenin gerçek sahibi olarak gören generallerin kışlaya itilmesi ve ayrıcalıklarına son verilmesi, özgürlük mücadelesi için uygun koşulları da beraberinde getirecektir.