19 Temmuz 1870: Bonaparte hanedanlığı sürekliliğini sağlamak için Prusya’ya savaş ilan ediyor.
19-23 Temmuz: Marx, Uluslararası İşçi Derneği adına Fransa-Prusya savaşı üzerine çağrıyı kaleme aldı. Çağrı, savaşı bir komplo olarak niteliyor ve şunu ekliyordu: “Louis Bonaparte’ın Prusya’ya karşı savaşının sonucu ne olursa olsun, ikinci imparatorluğun ölüm çanı, Paris’te daha şimdiden çalınmış bulunuyor.”
14 Ağustos 1870: Blanqui liderliğinde başarısız darbe girişimi.
2 Eylül 1870: Fransa ordularının Sedan bozgunu, III. Napolyon tutsak düşüyor. İmparatorluk çöküyor.
4 Eylül Devrimi: Halk yasama meclisini kuşattı ve cumhuriyet ilan edildi. Paris’in milletvekillerinden oluşan ve Ulusal Savunma Hükümeti adını alan bir burjuva hükümet kuruldu. Marx, bu hükümeti şöyle değerlendirdi: “Fransa’da cumhuriyetin kurulmasını biz de selamlıyoruz. Ancak temelsiz çıkmasını dilediğimiz kaygılar da duymuyor değiliz. Bu cumhuriyet tahtı devirmemiş, sadece onun Alman süngüleri sayesinde boş bırakılan yerini almıştı…[Hükümetin] ilk davranışlarından bazıları, onlara imparatorluktan miras olarak yalnız akrabalarının değil, işçi sınıfı korkusunun da kaldığını açıkça göstermektedir.”
19 Eylül: Paris kuşatılıyor. Ulusal Savunma Hükümeti savunma yapmıyor. Paris halkı soğuk, bombardıman, açlık ve hükümete rağmen Paris’i savunmaya başlıyor.
Eylül ayı: Ulusal Muhafız silahlanıyor. Her ilçede güvenlik komiteleri kuruluyor. Enternasyonal üyesi işçi delegelerden oluşan Yirmi İlçe Merkez Komitesi giderek Ulusal Savunma Hükümeti’nin yanı sıra halkın belli belirsiz iktidar organı olarak şekilleniyor.
31 Ekim: Blanqui liderliğinde yine başarısız bir ayaklanma girişimi.
7 Ocak 1871: Yirmi İlçe Merkez Komitesi kuşatmaya karşı kitlesel bir direniş ve Ulusal Savunma Hükümeti’nin yetkilerini halka bırakmasını talep eden Kızıl Afiş’i yayınlıyor.
23 Ocak: Komün özgürlüğüne karşı saldırı başlıyor. Hükümet dernekleri, gazeteleri kapatıyor. Hükümetin dışişleri bakanı, Bismarck’la görüşmek için Versailles’a gidiyor.
28 Ocak: Ateşkes imzalanıyor. Ateşkesin en önemli maddesi 200 milyonluk savaş tazminatı ödenmesi değil, Paris’in silahsızlandırılmasıydı. Marx, durumu şöyle değerlendiriyordu: “Paris’in teslim anlaşması, Prusya’ya yalnız Paris’i değil, tüm Fransa’yı teslim edecek. 4 Eylül kapkaççılarının daha o akşam düşmanla başlattıkları uzun entrikalar ve ihanetler dizisi sonuca bağlandı.”
8 Şubat: Fransa’nın taşra kentleri her koşulda barış istiyor. Paris işçileri ise cumhuriyet ve işgale karşı direniş için oy verdiler. Taşra illeri ise seçimde kraldan yana oy kullandılar.
12 Şubat: Ulusal Meclis, Bordeaux’da toplandı. 750 milletvekili arasında 400’ü kralcıydı.
17 Şubat: Thiers, yürütmenin başı seçildi ve Bismarck’la dilediği gibi anlaştı.
Şubat-Mart: Ulusal Muhafız silahlarını teslim etmiyor. Hükümet Ulusal Muhafızlara verilen ödeneği kesiyor. Muhafızlar topları teslim etmeyip başkentin yüksek yerlerine götürüyor.
3 Mart: Prusya askerleri 1 Mart’ta ancak zengin bölgelerine girebildikleri Paris’ten geri çekiliyor. 3 Mart’ta Ulusal Muhafızlar, 215 taburun delegeleriyle yaptığı toplantıda Federasyon kuruyor.
11 Mart: Paris valisi demokrat gazetelerin tümünü kapatıyor.
17 Mart: Thiers ve bir generalin Ulusal Muhafızlara ve Paris işçilerine yönelik çıkarttıkları bildirilerde teslimiyete karşı kargaşa çıkartmak isteyenlerin “beşikteyken boğulması” çağrısı yapılıyor.
18 Mart: Paris Komünü. Paris halkı hem Prusya ordusuna hem de Thiers’in burjuva ordusuna karşı Komün iktidarını ilan ediyor.
28 Mart: “Bölük delegeleri, tabur delegelerini, tabur delegeleri de her biri bir ilçeyi temsil eden ve öteki 19 ilçe delegeleriyle işbirliği yapan genel delege ya da alay başkanlarını” seçerek siyasal bir yapı oluşturdu. Yirmi Delege Ulusal Muhafız Merkez Komitesi’ni oluşturdu. Bu, silahlı Paris halkının yönetim organı haline geldi. Burjuva hükümet Paris’i terk etti. Devrim başladı.