AltÜst’ün birinci sayısı hepimizi şaşırttı! Amacımız, Kemalist/milliyetçi/ ulusalcı/islamofobik olmayan solun memleketteki ve dünyadaki gelişmeler karşısında yaklaşımını tartışmak, oluşturmak, pekiştirmek, son yıllarda iyice derinleşen yarılmanın enternasyonalist/özgürlükçü/anti-militarist kanadına hitap edebilmekti. Becerebilirsek gerçek bir ihtiyaca karşılık vereceğimizi biliyorduk, beceririz diye de umuyorduk. Ama bu kadarını beklemiyorduk!
Dergi 1500 adet basıldı ve kısa sürede tükendi. İkinci baskı yaptık.
Üstelik, kullandığımız dağıtım şirketinin ketemperesine gelmiş olmamıza rağmen. Şirket önce, “AltÜst gazetesinin dağıtımını yaptığımız kitapevleri, gazeteci ve bayiler önümüzdeki sayıları istemediklerini belirtmişlerdir” gibi gülünç bir bahaneyle, itirazımız üzerine “dağıtım portföyümüzdeki yayınların ve talebin çok fazla sayıda olduğu, halen dağıtımını yaptığımız yayınlarının konu itibariyle farklılık gösterdiği” şeklinde ikinci ve farklı bir bahaneyle, dergiyi yarım yamalak dağıttı.
Ve ikinci sayıyı dağıtmayacak. Bu durumda, mümkün olduğunca elden dağıtacağız. Ama özellikle Anadolu’da kitapevlerine derginin ulaştırılması için okuyucularımızın yardımını bekliyoruz. Elazığ ve Gaziantep’te “Ben burada dağıtırım” diyen okuyucularımız çıktı. Çoğalacağını umuyoruz.
Bu sayıyı, seçim sonuçlarını bekleyip yorumlayabilmek için üç hafta geciktirdik. İlk yazılar AK Parti’nin ve BDP’nin başarılarını inceliyor.
Üç tane dosyamız var bu sayıda.
Birincisi, Ortadoğu devrimlerinin ikinci perdesi hakkında. Gazeteler ilgilerini kaybetti, konuyu kapadı. Ortadoğu halkları gibi, biz de kapanmadığını düşünüyoruz.
Bu yıl, Paris Komünü’nün 140. yıldönümü. Bu bahaneyle, Karl Marx’ın demokrasi, işçi sınıfı ve devrim hakkında görüşlerinin oluşmasına en büyük katkıda bulunan Paris işçilerini de bir dosyayla anıyoruz.
Üçüncü dosyamız, Avrupa’da 1936 yılı hakkında. “Altüst oluşların yılı”: İspanya İç Savaşı, Fransa’da Halk Cephesi hükümeti, Almanya’da faşizmin iktidarı, Rusya’da Moskova Duruşmaları. Hareketli günler yaşadığımızı düşünenler, bu dosyayı okuduktan sonra “hareketli” kelimesinin anlamını yeniden düşünecektir!
Ufuk Uras, 1960’ların TİP günlerinden bu yana sosyalist olarak seçilen ilk milletvekiliydi. Dört yıllık Meclis deneyiminin muhasebesini ilk kez AltÜst için yaptı.
Kültür sayfalarımızda ise, “Kim Korkar Divan Edebiyatından?” ve “Sol’un kültür algısı ve kaybettirdikleri” gibi, sosyalist bir dergide görmeye alışık olmadığımız yazılar yer alıyor.
Keyifli okumalar.